COVİD-19 ve Ruh Sağlığı
Solunum yolu pandemilerinde nöropsikiyatrik semptomların arttığı 19. yüzyıldan bu yana kaydedilmektedir. Bir yılı aşkın bir süredir yaşamakta olduğumuz Covid-19 pandemisi tüm dünyayı etkisi altına almış durumda. Yaşanan kayıplar (maalesef kliniğe başvuran hastalarda da gördüğümüz gibi bir ailede birden fazla kayıpların olması) , ekonomik güçlükler, belirsizlik, eğitim sisteminin aksaması, gençlerin üniversitelerden çıkıp aile evine dönmeleri, çiftlerin bireysel alanlarının kısıtlanması , sürekli bir arada yaşama zorunluluğu , uzun süreli yalnızlık, çocukların arkadaşları ile bir araya gelememesi, internet ortamında daha çok zaman geçirmeleri ve sürekli ölüm haberlerine maruz kalması , uzun dönemde yapılan planların sekteye uğraması ve hastalığa yakalanma ya da hastalığı bir yakınına bulaştırma korkusu toplumumuzun ruh sağlığını belirgin oranda etkilemektedir.
Tüm bunlara ek olarak Koronavirüs’lerin nöropsikiyatrik semptomlara yol açabileceği muhtemel mekanizmalar da bildirilmiş olup, gerek hastalığın beyni etkilemesi ile gerekse dolaylı olarak toplum ruh sağlığını tehdit ettiği ortadadır. Hal böyle iken pandemi döneminde psikiyatri kliniklerine başvuru ve antidepresan kullanımının arttığını söylemek doğru olacaktır.
Özellikle obsesif kompulsif bozukluğu olan vakalarda bulaş obsesyonları neticesinde temizlik kompulsiyonları artmış olup hastaların yaşam kalitesi belirgin oranda bozulmuştur.