Bağımlılığı; “o şey” için çok güçlü istek duyma, zaman kontrolünü kaybetme ve ısrarcı olma şeklinde tanımlayabiliriz.İnternet bağımlılığı ise; kişinin internetle ilgili aşırı zihinsel uğraşılarının olması (bir önceki çevrimiçi aktiviteyi düşünme veya bir sonraki aktiviteyi iple çekme) ,internetsiz geçen birkaç günün ardından disfori, anksiyete, irritabilite veya sıkılma gibi çekilme belirtilerini yaşaması ile birlikte aşağıdakilerden en az birinin (veya daha fazlasının) varlığı ile giden klinik bir fenomendir:
- Tolerans, doyum sağlama amacıyla internet kullanımında belirgin artışın olması
- İnternet kullanımını bırakmak veya denetim altına almak için sürekli bir istek ya da başarısız çabaların olması
- İnternet kullanımının yol açtığı devamlı veya tekrarlayıcı fiziksel veya psikolojik bir probleme rağmen internetin aşırı kullanıma devam edilmesi
- Kullanımın direk bir sonucu olarak internet dışındaki aktivitelere ilgi ve istek kaybı
- İnterneti disforik duygudurumdan kaçmak veya rahatlamak için kullanma
İnternet Bağımlılığı Risk Etmenleri Nelerdir?
Erkek cinsiyet,ergenlik,genç erişkinlik,ailede yüksek gelir seviyesinin olması,
internette uzun süreli zaman geçirme , interneti sosyal uygulamalarda ve oyun uygulamalarında kullanma, dürtüsellik, yalnızlık , depresyon, anksiyete ,sosyal fobi gibi ek psikiyatrik belirti ve bulgularının olması internet bağımlılığı riskini artırmaktadır.
İnternet Bağımlılığının Gelişme Nedenleri
İnternet bireye gerçek kimliğini saklayabileceği, arzu ettiği kişilik özelliklerine sahip “miş gibi” davranabileceği ikinci bir yaşam sunar. Bireydeki düşük benlik saygısı bu sanal dünyada telafi edilmeye çalışılır. Ayrıca gençler reddedilme, küçük düşme ve rezil olma gibi olumsuz duygulardan da bu sanal dünya ile kurtulduklarını sanarak internette daha çok zaman geçirirler. Zamanla yeni bilişsel yapılanma sürecine girilir. Bu süreçte; “Ben sadece internette iyiyim”, “İnternette olmadığım zaman değersizim-başarısızım”, “Saygı duyulduğum tek yer internet”, “İnternette olmadığım zaman kimse beni sevmiyor”, “İnternet benim tek arkadaşım”, “İnsanlar bana internet ortamı dışında kötü davranıyor” şeklinde ortaya çıkan bu yeni bilişsel yapılanma patolojik internet kullanımı ile sonuçlanmaktadır.
Yetersiz sosyal beceriler teorisine göre; yalnız ve depresyonu olan bireyler sosyal yeterlilikleri ile ilgili negatif düşüncelere sahiptir. Bu kişiler yüz yüze iletişim kurma yerine,internet üzerinden sosyal ilişkiler kurmayı tercih ederler. Bilgisayar aracılı iletişimde olumsuz veya zararlı olarak görülen bilgiler rahatlıkla saklanabilir.
Ödül eksikliği hipotezine göre ise; doğal ödüller (su, yiyecek, cinsellik) ile yeterince doyum sağlayamayan bireyler ödül yolağını uyaran maddelere ve davranışlara yönelirler. Dopamin reseptör yetersizliğinde dürtüsel ve kompülsif davranışlar, alkol ve madde bağımlılığı, patolojik kumar ve bağımlılığı için belirgin yatkınlık meydana gelir. Ödüllendirme ve ödül arama davranışlarına karşı artmış hassasiyet oluşur. İnternet kullanımı ,alkol ve diğer maddelerin yaptığı stimülasyonu taklit ederek ödül yolağını uyarmakta, daha fazla ödül arayışı ve davranışsal motivasyon sağlamaktadır. Burada impulsivite de bir risk faktörü olarak görülmektedir .
NÖROBİYOLOJİ
Çalışmalarda internet bağımlısı olan bireylerde beyinde striatum bölgesinde dopamin taşıyıcı seviyelerinin düşük olduğu gösterilmiştir. İnternet bağımlılarıyla normal kontrol grubunun karşılaştırıldığı bir çalışmada ise para kazanma ve kaybetmenin olduğu bir tahmin yürütme oyunu sırasında ödül-ceza işlevleri araştırılmış ve internet bağımlılarının para kazanma sırasında orbitofrontal kortekslerinde artmış aktivasyon gözlenirken, kaybetme sırasında azalmış ön singulat aktivasyon tespit edilmiştir. Sonuçlar internet bağımlılarında normal kontrollere oranla artmış ödül ve azalmış ceza duyarlılığını ortaya koymuştur .
İNTERNET BAĞIMLILIĞINDA EK HASTALIK-EK SORUNLAR
Aşırı internet kullanan kişilerin depresyon hastalarına benzer genetik ve kişilik özelliklerine sahip olabileceği vurgulanmıştır .Psikiyatrik rahatsızlıkların mı internet bağımlılığına yol açtığı yoksa internet bağımlılığının mı diğer psikiyatrik sorunlara yol açtığını kestirmek oldukça zordur.
İnternet bağımlılığının olumsuz etkileri, akademik, sosyal, ekonomik, mesleki ve uyku saatleri değişiklikleri gibi fiziksel etkiler dışında çeşitli normalden sapmış davranışları da (online porno, online borsa, normal ilişki yerine sanal seks, ağır çekingenliği olanlar için sosyal faaliyetler) içerebilir.
Tipik bir internet bağımlısı haftada 40-80 saat arasında bilgisayar başında kalmakta ve tek seferde hiç aralıksız 20 saate kadar bilgisayar başından kalkmayabilmektedir. Uyku döngüsü bozulan hasta uyarıcı madde kullanmaya, aşırı kahve ve gazlı içecekler tüketmeye başlayabilir; ek olarak fiziki aktivitenin giderek azalmasına bağlı obezite, yeme alışkanlıklarında değişiklik, kilo kaybı,baş ağrısı, gözlerde kuruluk, kızarma, yanma, bulanık görme karpal tünel sendromu, sırt ağrısı ve postür bozuklukları gelişebilir.
İNTERNET BAĞIMLILIĞINDA TEDAVİ
Tedavide tek başına BDT yada farmakoterapi ile birlikte BDT uygulamaları yer alır.
Davis’in Önerdiği Bilişsel-Davranışçı Tedavide Atılması Gereken Adımlar ise şunlardır:
- Kişinin internetten uzak kalıp kalamadığının tespiti
- Bilgisayarın yerinin değiştirilmesi ve diğer insanların bulunduğu yere nakli
- Diğer insanlar ile beraber internete bağlanması
- İnternete bağlanma zamanını değiştirmesi
- İnternet defteri oluşturması
- Persona kullanımına son vermesi
- Arkadaşlarından ve yakınlarından internet ile ilgili problemleri olduğunu saklamaması
- Spor aktivitelerine katılması
- İnternet tatillerinin verilmesi
- Otomatik düşüncelerin ele alınması
- Gevşeme egzersizleri
- İnternete bağlanma sırasında hissedilenlerin not edilmesi
- Yeni sosyal becerilerin kazandırılması