Uyku bilinçlilik halinin farklı bir türü olup değişik nöron gruplarının etkilendiği, kompleks ve aktif bir süreçtir. Uyku bozukluklari çocuklarda en az %25 oranında görülmektedir.
Uyku; NREM (non-rapid eye movement) ve REM (rapid eye movement) olmak üzere iki uyku evresinden oluşur. NREM uyku evresi N1-N2-N3 olmak üzere üç dönemden oluşur. N1-N2, yüzeyel uyku dönemi olup kişi uykudan kolaylıkla uyandırılabilir. N3, döneminde kişi uykudan zor uyandırılır, nabız ve solunum sayısı azalır, metabolizma yavaşlar, büyüme hormonu salınımı artar, dinlenmeyi sağlayan uyku dönemidir. REM döneminde nabız, solunum sayısı ve derinliği irregüler bir patern izler. Göz ve solunum kasları dışındaki kaslarda atoni gerçekleşir. Rüyalar genelde bu dönemde görülür, beyin aktif olarak çalışmakta ve bilgi işlemleme gerçekleşmektedir.
ERİŞKİN DÖNEME KADAR UYKU YAPISINDA GERÇEKLEŞEN DEĞİŞİMLER
Term Yenidoğan: REM (aktif) ve sessiz uyku olmak üzere iki farklı uyku dönemi mevcuttur.
Aktif uyku döneminde emme hareketi yoğun, kas seyirmeleri, yüz buruşturma, gülme, ses çıkarma,titreme, düzensiz solunum görülür. Sessiz uykuda ise çok az hareket, düzenli ve tek düze solunum görülür. Doğumdan sonra bebek günün 16-17 saatini uykuda geçirir.
0-12 ay : Günde 16-17 saat uyuyan bebeğin 6-8. aylarda uyku süresi 13-14 saate düşer. Gece uyanmalar sıktır.
1-5yaş : Uyku süresi yaklaşık 11-13 saattir. Çocuk, dönemin başlarında sabah ve öğleden sonra olmak üzere yaklaşık 2-3 saat uyur. REM’deki azalma 3,5-4 yaşlarındaki gündüz uykuları bırakılana dek ilerlemektedir. REM süresi %30 olup ( erişkin %20-25), REM süresindeki azalmanın gündüz uyanıklık artışı ile yakın ilişkili olduğu bilinmektedir. Bu dönemde görülen uyku sorunları; uyku zamanı problemleri, gece uyanmalar, uyku ile ilişkili ritmik hareketler, gece korkuları, kabuslar, apne,uyku terörüdür.
6-12 yaş: Uyku süresi yaklaşık 9-10 saattir. Gün içi uykunun en az olduğu dönemdir. Çocukta gün içinde uyku hali görülüyorsa araştırılmalıdır. Dönemin uyku sorunları ; uyur gezerlik, uyku terörü, bruksizm, enürezis, sağlıksız uyku alışkanlıkları, huzursuz bacak sendromudur.
Ergenlik: Uyku ihtiyacı dönem başlangıcında 9-10 saat iken 16 yaş civarında 8.5 saate kadar düşer. Dönemin uyku sorunları arasında parasomniler,narkolepsi yer alır.
İNSOMNİA – UYKUSUZLUK
Uykuya başlamada, sürdürmede ve uyku kalitesinde bozulma ile kendini gösteren gün içinde çocuğun işlevselliğini bozan bir durumdur. Haftada en az üç defa ve en az üç ay süren uykuyu başlatmakta, sürdürmede güçlük veya sabah erken uyanma şeklinde tanımlanmaktadır. 3 yaş altında % 20-30 uykuya dalma sorunları, gece sık uyanma görülürken, okul öncesi dönemde uykuya dalma ve gece sık uyanmalar yaygındır.İleri yaş çocuklarda uykuya dalma ve uyku ile ilişkili anksiyete daha sık görülmektedir. Çocuğa sağlıklı bir uyku alışkanlığı kazandırabilmek için ; çocuk yatağa uyanık bir şekilde girmelidir,uyuma ve uyanma saatleri standart olmalıdır,gün ışığına maruziyet artırılmalı ,akşamları ise ışığa maruziyet sınırlandırılmalı,gün içi şekerlemeler azaltılmalı, özellikle akşamları çikolata, enerji içecekleri ,kafein içeren gıdalardan kaçınılmalıdır.
Ergenler hafta sonları 1-2 saat daha geç yatıp, sabahları daha geç uyanırlar. Okul günlerinde kalkış zamanları görece sabittir. Uyandıklarında uykulu, yorgun olup uyanmak için bir erişkine gereksinim duyabilirler. Yaş arttıkça hafta içi ve hafta sonu uyku miktarı farkı artar. Yatmadan önce teknoloji kullanımı (elektronik müzik aletleri, T.V, elektronik/video oyunları, cep telefonu, bilgisayar, internet ) daha kısa uyku süresine, daha geç uyumaya, daha fazla bölünmüş uykuya ,gündüz uyku haline ve yıkıcı davranışlarda artışa neden olmaktadır. Ekran maruziyeti melatonin salınımını geciktirmektedir. Ergenlerde insomnia yaklaşık %13-23 oranında olup , kızlarda daha fazla görülmektedir.
Yetersiz uyku sonucunda ; gündüz uykululuk hali, motivasyon eksikliği, yorgunluk, duygudurum değişiklikleri, dikkatsizlik, akademik başarıda düşme, okula gidememe, davranışsal sorunlar, sosyal işlev bozukluğu, madde kullanımı, trafik kazaları, obezite, bağışıklık sisteminde sorunlar görülebilir.
KABUS BOZUKLUĞU
REM döneminde görülen ve sıklıkla uyanma ile sonuçlanan tekrarlayıcı disforik rüyalarla karakterizedir. REM uykusu, uykunun ikinci yarısında baskın olduğu için rüyalar genelde sabahın erken saatlerinde görülmektedir. Kabuslar iki yaş sonrası canavarlar- yaratıklar , okul dönemi çocuklarında travmatik olaylar , ergenlik döneminde ise günlük olaylar, TV programları, filmler ile ilgili olabilir. REM döneminde görüldüğü için fiziksel hareket az olmakla birlikte çarpıntı , terleme, takipne sıklıkla görülür. Kabuslar için önceki kabuslar, stres, travma, kaygı bozuklukları, uyku yoksunluğu,insomnia, ilaçlar riskli görünmektedir. Kabuslar sıklıkla uykunun ikinci yarısında görülmesi, oryantasyonun hemen yerine gelmesi gibi bulgularla uyku teröründen ayrılır.
REM UYKUSU DAVRANIŞ BOZUKLUĞU
REM uykusu sırasında REM atonisinin görülmemesi sonucunda ortaya çıkan rüyanın fiziksel olarak canlandırılması durumudur. Tekmeleme, yumruklama zıplama yanındakini boğmaya çalışma yataktan düşmeler gibi durumlar karşımıza çıkabilir.
NARKOLEPSİ
Karşı konulmaz gündüz uyku hali, katapleksi, hipnogojik halüsinasyonlar ve uyku paralizisi (istemli kasları hareket ettirememe) gibi semptomları ile klinikte karşımıza çıkar.
Aşırı Gündüz Uykululuk Hali: Çocuk evde okulda uykuludur, uyku ataklari 2-3 saat sürebilir .
Katapleksi: Gülme gibi çeşitli bir güçlü duygusal uyaranla tetiklenen ani kas tonusu kaybıdır. Bilinç her zaman korunur ve kas tonusu kaybı ekstremitelerde simetrik şekilde gerçekleşir. Çocuklarda “kataplektik yüz”; ağız açma ,dil çıkartma şeklinde görülebilir .Birkaç saniye birkaç dakika arasında sürebilir.
HUZURSUZ BACAK SENDROMU
Genellikle uyku-uyanıklık geçişlerinde görülen ektremitelerde rahatsız edici , hoş olmayan bir takım duyumların (üşüme, karncalanma,kaşınma, yanma, ağrı…) eşlik ettiği ya da bunlara tepki olarak ortaya çıkan , ektremiteleri hareket ettirmek için yoğun bir dürtü ve zorlanmanın hissedildiği sensori-motor bir bozukluktur. Huzursuz Bacak Sendromu; insomnia, algılama sorunları, konuşma sorunları, kötü uyku kalitesi,dikkat sorunlarına neden olur. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ile birlikteliği sıktır. Büyüme ağrıları ile karışabilir. Büyüme ağrıları hareketle azalmaz, kolları etkilemez, 12 yaş sonrası kaybolur.
UYKU İLİŞKİLİ BRUKSİZM
Uyku sırasında stereotipik olarak dişleri sıkma ve gıcırdatma ile seyreden bir bozukluktur. Çocuklarda gün içinde huzursuzluk hissi, çene kilitlenmesi ve baş ağrısına yol açabilir
KAYNAKÇA
*ÇOCUK VE ERGEN PSİKOTERAPİSİ GÜNCEL YAKLAŞIMLAR VE TEMEL KAVRAMLAR ,AKADEMİSYEN KİTAPEVİ
*DSM-5 TANI ÖLÇÜTLERİ EL KİTABI