Kişilik (personality)” sözcüğü kaynağını eski Yunan tiyatrolarında oyuncuların kullandığı maskelere verilen isim olan “Persona” dan almıştır. KİŞİLİK ; bireyin “kendine özgü” lüklerinin bir bileşimidir. Günlük yaşamda görülen sıradan olaylara karşı verilen özgül davranışsal tepkilerin ve tutumların oluşturduğu bir örüntüdür. Örüntünün kendi içinde tutarlılığı ve öngörülebilirliği vardır. Bu örüntüler belli durumlarda, belli duygusal tepki gösterebilme yetileri, engellenme ve çatışmalar karşısında yerleşmiş baş etme biçimleri ve savunma mekanizmalarıdır.
Cloninger Kişilik Kuramı hem normal kişiliği hem de patolojik durumları açıklamaya uygun bir modeldir. Bu modele göre kişilik yapısının mizaç ve karakter olmak üzere iki temel bileşeni vardır. Mizaç ;temel duygusal uyaranlara otomatik eşlik ederek ,huy ve yetileri belirleyen yanıtlar olarak tanımlanan kişiliğin “ duygusal özü “ dür. Biyolojik ve kalıtsal yanı baskındır, insan yaşamı boyunca değişmeden sürer. Karakter ise; istemli tutum ve niyetleri etkileyen, kişinin nispeten farkında olduğu kişiliğin “kavramsal özü “ dür ve kişinin dünyayı görüş, algılama ve yaşamla başa çıkma biçimi olarak tanımlanmaktadır.
Kişilik bozukluğunun tanımını yapmak oldukça güçtür. Psikiyatride tanı tartışmasına en çok yol açan grup kişilik bozukluklarıdır. Ruhsal bozuklukların dışında kalan ve uzun süreli uyum bozuklukları gösteren kişilerin her toplumda sık görüldüğü bilinmektedir.Kişilik bozukluklarını kişilik yapısından ayıran, özelliklerin ağırlık derecesidir. Kişilik bozukluğu olan birey diğer kişilerle olan ilişkilerinde alışılmışın dışında uygun olmayan savunma düzenekleri kullanır. Bireyin iç çatışmaları ve dürtüleri açığa çıkarak kişinin davranışlarına yansır.Kişilik bozukluklarında görülen özellikler kapsamlıdır ve süreklilik gösterir.Uzun süreli izlem çalışmalarında zaman içinde belirti ve bulguların yatıştığı gösterilmiştir.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ ORTAK ÖZELLİĞİ (ÖZELLİKLERİ)
- Genellikle egosintoniktir; davranış örüntüleri ve tutumları benliğe uyumludur, benliğe yabancı olsa bile değiştirilmeye çalışılmaz.
- Alloplastiktir. Çatışmalarını başka insanları etkileyen eylemlerle dile getirirler, çevreyi kendilerine uydurmaya çalışırlar ve genellikle çevreyle sürtüşürler.
- Benliğe yerleşmiş olan davranış örüntüleri esneklik göstermez, yapılan yanlışlar yinelenir veya yanlışlardan ders alınmaz.
- Biliş, duygulanım, dürtü ve denetimi ya da insan ilişkilerinde belirli bir toplum için geçerli ölçülerden sapma ,topluma aykırı davranışlar gösterme mevcuttur.
- Çocukluktan ya da ilk ergenlik çağından beri süregelir.
- -Toplum içinde ya da iş yaşamında belirgin bozulmaya ya da şiddetli sıkıntıya yol açar.
- Kişinin bilişsel yetilerinde, temel duygulanım ve düşünce yapısında belirgin bozukluk görülmez.
- Ego işlevlerinde bozulmaların olmaması ancak defektlerin olması, idin impulsive aktivitelerini kontrol edememesi görülür.
- Bunaltı, çökkünlük belirtisi ve somatik yakınmalar zaman zaman değişik derecelerde bulunur.
- Belirtiler ve bulgular başka bir ruhsal bozukluk, tıbbi bozukluk ya da madde kullanımı ile açıklanamaz.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ OLUŞ NEDENLERİ
KALITIM
İkiz çalışmalarında kişilik bozukluklarının kalıtabilirlik oranı %45 olarak bulunmuştur.
Gen-çevre etkileşimini destekleyen, kişinin genotipinin çevresel zorlanmalara verdikleri yanıtları yönlendirdiğini gösteren araştırmalar vardır. ( örn,düşük MAO-A enzim etkinliği olan erkek çocuklarda şiddetli kötü muamele varlığında %85 ASKB geliştiği gösterilmiştir.)
A-Küme KB birinci derece akrabalarında, şizofreni yelpazesine giren bozuklukların, B-Küme kişilik bozukluğu birinci derece akrabalarında, impulsivite ile giden ruhsal bozuklukların, C-Küme kişilik bozukluğu birinci derece akrabalarında ise kaygı bozukluklarının daha sık görüldüğü gösterilmiştir.
NÖROBİYOLOJİ
Şizotipal kişilik bozukluğunda Şizofreni ile benzer beyin görüntüleme bulguları ve biyokimyasal değişiklikler görülmüştür.
GELİŞİMSEL ETKENLER
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan çocuklarda Antisosyal Kişilik Bozukluğu tanısı gelişme olasılığı yüksektir.
ÇEVRESEL ETKENLER
Kişilik bozukluğu gelişmesinde ailesel ve toplumsal çevrenin önemli etkilerinin olduğu bilinmektedir.Ailesel yönden bakıldığında; çocukluk döneminde hatalı anne-baba ve çocuk ilişkileri (çocuğun bağımlı yetişmesi, yaratıcı gücün ve kendisine güvenin engellenmesi, saldırgan davranışlarının yatıştırılması için ödüllendirilmesi vb)bilinmektedir. Toplumsal yönden ise; riskli aile grupları içinde (ayrılmış boşanmış, ebeveynlerden biri ölmüş, evlatlık edinilmiş vb.) çocukların yetiştirilmesi kişilik bozukluğuna yatkınlığı arttıracak faktörler olarak bilinmektedir.Düşük eğitim düzeyi olanlarda, yalnız yaşayanlarda, evliliklerinde zorluklar yaşayanlarda, işi olmayan kişilerde, ilaç bağımlılarında, tecavüz suçlularında, şiddet içeren ya da içermeyen suç işleyenlerde ve mahkumlarda daha sık olarak bildirilmiştir
Psikanalitik kurama göre belirli ruhsal-cinsel gelişme dönemlerine saplanmaya yol açacak aile tutumları ya da koşulları belli kişilik yapılarının-bozukluklarının ortaya çıkmasına yol açar. Borderline Kişilik Bozukluğunda ;çocukluk döneminde ağır ihmaller, cinsel ve bedensel travmalar görülmektedir. Ayrıca gelişen beyin üzerinde erken travmanın etkisi olduğu bilinmektedir. Yine sınır durumlarda hipokampal hacmin azaldığı gösterilmiştir.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARINDA SIKLIK VE YAYGINLIK
Yaygınlık oranları toplumdan topluma ya da bir toplumun içindeki değişik kesimlerde dahi farklılıklar göstermektedir. Herhangi bir kişilik bozukluğu yaygınlığı %3,9-14,8 arasındadır ve erkeklerde kadınlardan 4-5 kat daha fazla görülmektedir . Ancak farklı kişilik bozukluklarının kadınlarda ve erkeklerde görülme oranları farklıdır. Şizoid KB ,Şizotipal KB, Paranoid KB,Narsisistik KB, Antisosyal KB ve OKKB erkeklerde, Borderline KB, Histriyonik KB , Bağımlı KB kadınlarda daha sık görülmektedir. Antisosyal KB , sanayileşmiş, kentleşmiş toplum içinde sosyo-kültürel-ekonomik düzeyi düşük töre ve gelenekleri sarsılmış anomik toplumlarda daha sık görülmektedir.
TANI VE SINIFLANDIRMA
Kişilik bozukluklarında tanı koymak neden önemlidir?
Kişilik durumu önemsenmediğinde, yanlış tedaviler uygulanabilir. Kişilik bozukluğu olan kişilerin kendileri ve toplum için ortaya çıkarabileceği önemli riskler fark edilmeyebilir. Komorbiditelerin beraberinde sık görüldüğünü bildiğimiz kişilik bozuklukları, psikiyatrik hastalıkların tekrarlamasındaki önemli sebeplerden biridir ve hastalıkların yeterince iyileşememesinden sorumludur .
Tanıda boyutsal yaklaşımı savunanlar doğadaki haliyle kişilikteki bozulma denen şeyin normalin bir uzantısı olabileceğini savunmaktadırlar. Buna göre normalle anormal arasında kategorik bir ayrım yoktur, bir süreklilik söz konusudur. Kişilik bozukluklarındaki kategorik yaklaşım ise tanının var ya da yok olduğu yönünde hareket eder.
DSM-5 de kişilik bozukluklarının kategorik sınıflandırılması:
A KÜME , GARİP , SIRA DIŞI ÖZELLİKLİ KB
- PARANOİD
- ŞİZOİD
- ŞİZOTİPAL
B KÜME, DRAMATİK, COŞKUSAL ,YIKICI
- ANTİSOSYAL
- SINIRDA
- HİSTRİONİK
- NARSİSİSTİK
C KÜME, BUNALTI, KORKU
- KAÇINGAN
- OKKB
- BAĞIMLI
Genel Kişilik Bozukluğu, DSM-5
- Kişinin içinde yaşadığı kültürün beklentilerinden belirgin olarak sapan, süregiden bir içsel yaşantı ve davranış örüntüsüdür. Bu örüntü() biliş, duygulanım, kişilerarası işlevsellik, dürtü denetimi alanlarından en az iki tanesinde kendini gösterir.
- Süregiden, esneklikten yoksun bu örüntü, çok değişik kişisel ve toplumsal durumları kapsar.
- Süregiden bu örüntü, klinik açıdan belirgin sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye yol açar.
- Örüntü kalıcı ve uzun sürelidir, başlangıcı en azından ergenlik ve erken erişkinlik dönemine uzanır.
- Başka bir ruhsal bozukluğun bir görünümü olarak ya da başka bir ruhsal bozukluğun bir sonucu olarak daha iyi açıklanamaz.
- Süregiden bu örüntü bir maddenin ya da bir başka bir sağlık durumunun etkilerine bağlanamaz.
Kaynaklar:
1.Gabbard’s Treatments of Psychiatrics Disorders, Glen O. Gabbard
2.Psikanalitik Tanı,Nancy McWilliams
3. Ruh Sağlığı ve Bozuklukları, Orhan Öztürk